İlaç sektörü, dijital dönüşümün etkisiyle sosyal medya platformlarına giderek daha fazla önem vermeye başlamıştır. Sosyal medya; hasta bilgilendirmesi, sağlık okuryazarlığının artırılması, marka bilinirliğinin yükseltilmesi ve hekim-pasif iletişimin desteklenmesi için güçlü bir kanaldır. Ancak bu platformların kullanımında yasal kısıtlamalar, etik kurallar ve hasta gizliliği gibi önemli konular göz önünde bulundurulmalıdır.

  1. Bilgi ve Farkındalık Artırma:
    İlaç şirketleri, sosyal medya hesapları aracılığıyla hastalıklar, tedavi yöntemleri, ilacın doğru kullanımı gibi konularda toplumu bilgilendirebilir. Böylece hem hasta memnuniyeti yükselir hem de sağlık okuryazarlığı gelişir.
  2. Hekim ve Eczacı İletişimi:
    Özellikle profesyonel ağlar (LinkedIn gibi) üzerinden hekim, eczacı ve diğer sağlık profesyonelleriyle bilgi paylaşımı yapmak, sektöre yönelik gelişmeleri duyurmak ve akademik iş birliklerini artırmak mümkündür.
  3. Yasal Düzenlemeler ve Sorumluluklar:
    İlaç firmaları, Sağlık Bakanlığı ve ilgili otoritelerin belirlediği kurallara uymakla yükümlüdür. Reçeteli ilaçların tanıtımı, ürün fiyatları ve endikasyonları konusunda dikkat edilmesi gereken katı kurallar bulunur. Ayrıca KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) ve GDPR gibi düzenlemelerle hasta verilerinin gizliliği korunmalıdır.
  4. Etik Kurallar ve Şeffaflık:
    Yanıltıcı reklamlar, abartılmış iyileşme vaatleri ve tıbbi iddialar gibi etik dışı uygulamalar sektöre zarar verir. Paylaşılan içeriklerin bilimselliği ve doğruluğu önemlidir. Her zaman güncel ve resmî kaynaklara dayandırılmış bilgi sunulmalıdır.
  5. Kriz Yönetimi ve Geri Bildirim:
    Sosyal medya üzerinden gelen olumsuz yorumlar veya ilaç yan etkisi şikayetleri dikkatle ele alınmalıdır. İlgili şikayetlerin doğru yönlendirilmesi (örneğin, farmakovijilans ekiplerine bildirilmesi) ve şeffaf bir iletişim stratejisi oluşturulması gerekir.

İlaç Sektöründe Sosyal Medya – Sıkça Sorulan Sorular

1. İlaç sektöründe sosyal medyayı kullanırken yasal mevzuat nasıl takip edilmeli?
Her ülkede farklı düzenlemeler olabilir. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) yönetmelikleri ve kılavuzları dikkate alınmalıdır. İlgili uluslararası kılavuzları (EMA, FDA vb.) da takip etmek önemlidir.

2. Reçeteli ilaçlarla ilgili sosyal medya paylaşımları yasak mı?
Evet, reçeteli ilaçların doğrudan halkı hedef alarak tanıtımı, mevzuata göre genellikle yasaktır. Bu ilaçlarla ilgili iletişim profesyonel medikal platformlarla veya hekim-eczacı gibi profesyonel çevrelerde sınırlandırılır.

3. Hastalar sosyal medya üzerinden ilacın kullanım talimatını sorduğunda nasıl yanıt verilmelidir?
Kesinlikle kişisel teşhis veya tedavi önerisi verilmemelidir. Hastanın hekimine veya eczacısına danışması önerilmeli, kullanım talimatlarının prospektüsle birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilmelidir.

4. Yan etki şikayetleri sosyal medya üzerinden gelirse nasıl hareket edilmeli?
Şikayetler ciddiye alınarak, mümkünse resmi farmakovijilans birimine veya ilgili sağlık otoritelerine yönlendirilmelidir. Hastanın kişisel sağlık bilgileri gizlilik kapsamında korunarak kayıt altına alınmalıdır.

5. Sosyal medya paylaşımları nasıl onay sürecinden geçirilmeli?
Kurum içi yasal uyum, medikal ve pazarlama ekiplerinden oluşan bir onay mekanizması kurulmalıdır. Paylaşılan içeriklerin hem bilimsel doğruluğu hem de yasal uyumu kontrol edilmelidir.

6. Influencer iş birliği ilaç sektöründe yasal mıdır?
Reçetesiz ürünlerde veya gıda takviyelerinde influencer iş birlikleri yasalara ve kurallara uygun olduğu sürece yapılabilir. Ancak ilaçların doğrudan tanıtımında influencer kullanımını kısıtlayan veya yasaklayan düzenlemeler söz konusudur.